Deştin ve Bayır köylüleri yapılacak olan çimento entegre tesisleri önüne gelerek fabrikanın bir an önce hayata geçirilmesi için eylem yaptı. Köylüler adına basın açıklamasında bulunan Bircan Avcı “Şimdiye kadar meydana gelen olaylar neticesinde meselenin çevre olmadığını, ajanlık faaliyeti yürütülerek Türk sermayeli şirketin önünü kesmek için yapıldığını anladık” dedi. Yüzlerce Deştin ve Bayır köylüsü Muğla Çimento Fabrikası önünde eylem yaparak fabrikanın bir an önce faaliyete geçmesini istediklerini belirterek sorunlarının iş ve aş olduğunu söylediler.
KÖY HALKI BU FABRİKANIN AÇILMASINI İSTİYOR
Yerel yöneticilere de seslenen köylüler, ” Bir avuç azınlığın sesine göre hareket etmeyin bizlerin burada en büyük sorunu işsizlik, eğer halkın isteklerine göre karar veriyorsanız bakın biz buradayız şimdiye kadar burada bu kadar kalabalık eylem yapan olmadı tüm köy halkı bu fabrikanın açılmasını istiyor sizler de bizi yönetenler olarak Alman ajanlarla işbirliği içinde ve pazarlık masasına oturanlarla değil bizim sesimize köylünün sesine kulak verin” dediler.
FABRİKA İHALESİNİ ALAMAYINCA ÇEVRECİ OLMUŞ
Köylüler adına açıklamalarda bulunan Deştin köylüsü Bircan Avcı, “Son günlerde köyümüzle ilgili kamuoyunda çıkan haberleri şaşkınlıkla takip ediyoruz. İlk öncelerde Çevre platformunun sözcüsü Haluk Özsoy’un halasına ait şirketin fabrikayı yapmak için ihaleye girmesi bizlerde şok etkisi yarattı. Biz kendisini çevre sevdalısı sanıyorduk fakat öğrendik ki halası fabrika ihalesini alamadığı için çevreci olmuş. Köyümüzde uzun zamandır konuşulan fakat dillendirmeye cesaret edemediğimiz diğer olay da Çevre eylemcilerinin parayla eylem yapmasıydı. Bizim köyümüzün ekonomik durumu ortadadır yani zengin bir köy değiliz, Bizler buradan şehir merkezine gidebilmek için araca benzin koymakta zorlanırken çevre eylemlerinde kendini gösteren arkadaşlarımızın il il dolaşmasını ilk başlarda biz de anlayamamıştık. Maalesef ki bugüne geldiğimizde şüphelerimizde haklı olduğumuzu üzülerek öğreniyoruz. Çevre eylemleri adı altında ajanlık faaliyeti yürüten Alman vakıflarla birlikte hareket edilmesi kararı sonrası olayın çevre faaliyeti olmadığı kanaatine vardık. Bizler vatan, millet ve bayrak sevdalısı deştin köylüleri olarak alman vakıflar birlikte hareket edilmesini ve eylemler yapılmasını kesinlikle kabul etmiyoruz. Yaptığımız araştırmalar neticesinde, şimdiye kadar yürütülen faaliyetlerin bir çevre hareketi değil de alman vakıflarının değirmenine su taşımak olduğunu anladık. Tamamıyla Türk sermayeli şirkete karşı yapılan bir operasyon olduğunu anladık. Bardağı taşıran son damla ise bizlere çevre dersi veren arkadaşlarımızın Çimento şirketiyle pazarlığa oturmasıdır. Köyümüzde insanların üzerine baskı kurarak eylemlere sürükleyen kişilerin arkadan başka başka işler çevirdiğine şahit oluyoruz. Bizleri tüm süreç içerisinde kendi menfaatleri uğruna kullandıklarını öğrenmiş oluyoruz. Köyümüzde işsizlik başını alıp gitmişken fabrika yatırımına neden karşı olduğumuzu ilk başta anlayamamıştık, şimdi tüm bu yaşananlar sonrası neyin ne olduğunu anladık. Şirket yetkilileri bakanlığa vermiş oldukları dilekçede buranın suyuna doğasına arazisine zarar vermeyecek fabrika kuracaklarını işçi seçiminde öneceliği yöre halkına vereceklerini belirtiyorlar. Bu ekonomik ve işsizlik şartlarında bizim bu fabrikaya karşı çıkmamız akılla izah edilemez o yüzden biz deştin köylüleri olarak bu yatırımın buraya yapılmasını destekliyoruz” dedi.
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
News
